Günümüzde çevresel bilinç artan pazarlarda, işletmeler kurumsal sosyal sorumluluk (CSR) hedeflerine uygun ambalaj çözümlerini benimseme yönünde artan bir baskı ile karşı karşıyadır. RPET (geri dönüştürülmüş polietilen teraftalat) ve PLA (polilaktik asit) gibi sürdürülebilir malzemeler, geleneksel plastiklerin önde gelen alternatifleri olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, bu malzemelerin çevre üzerindeki etkileri ve küresel sürdürülebilirlik standartlarına uygunlukları önemli ölçüde değişebilmektedir. Bu farklılıkları anlamak, karbon ayak izini azaltirken paydaş beklentilerini karşılamayı hedefleyen satın alma ekipleri için kritik öneme sahiptir.
RPET, geri dönüştürülmüş PET plastiklerinden elde edilir, ham petrol kullanımını azaltır ve üretim sırasında karbon emisyonlarını düşürür. Var olan plastiklerin ömrünü uzatmasıyla birlikte, RPET uygun şekilde geri dönüştürülmeyeceği takdirde mikroplastik kirliliğine yine de katkı sağlar. Bitkisel kaynaklı bir biyoplastik olan PLA, endüstriyel koşullar altında kompostlanabilir özellik gösterir; ancak standart çöp depolama ortamlarında biyolojik olarak parçalanabilirlik konusunda zorluklar yaşar. Dairesel ekonomiye önem veren işletmeler için PLA'nın endüstriyel kompostlama altyapısına bağımlılığı, RPET'in yerleşmiş geri dönüşüm kanalları karşısında pratikliğini sınırlayabilir.
Gerçekten kompostlanabilir ambalaj, pazarlama iddialarının ötesine geçerek ölçülebilir CSR faydaları sağlar. Endüstriyel sınıf kompostlanabilir malzemeler, kontrollü tesislerde 12 hafta içinde toksik olmayan bileşenlere ayrışır ve sıfır atık başlangıçları ile uyum sağlar. Bu süreç sadece çöpün mezara gitmesini engellemekle kalmaz, aynı zamanda tarıma yönelik besleyici kompost oluşturur. Satın alma liderleri, global sürdürülebilirlik düzenlemelerine uygunluğu sağlamak ve yeşil yıkama risklerinden kaçınmak için ASTM D6400 gibi tanınmış standartlarla sertifikalandırılmış malzemeleri tercih etmelidir.
PLA genellikle geleneksel plastiklerden %20-50 daha pahalı olmakla birlikte, marka itibarını artırma ve çevre etiketi sertifikasyonlarına ulaşma açısından değer sağlar. Virjin PET'e daha yakın bir fiyatla sunulan RPET ise, tedarik zinciri üzerinde büyük değişiklikler gerektirmeden karbon azaltım faydaları sağlar. İleri görüşlü kuruluşlar her iki malzemeyle de stratejik şekilde çalışmayı tercih eder: Dayanıklılık gerektiren uygulamalarda RPET, kompostlanabilirliğe ihtiyaç duyulan tek kullanımlık ürünlerde ise PLA tercih edilir. Toplu satın alma anlaşmaları ve kapalı döngü geri kazanım ortaklıkları ile maliyetler daha da optimize edilebilirken dairesel ekonomi prensipleri de desteklenmiş olur.
Başarılı bir geçiş, satın alma, lojistik ve sürdürülebilirlik ekipleri arasında iş birliği gerektirir. Mevcut ambalaj atık akışlarını inceleyerek yerine koyma fırsatlarını belirleyin. Üçüncü taraf sertifikalı kompostlanabilir malzemeler ve kurulmuş iade programları sunan tedarikçilerle ortaklık kurun. Malzeme geri kazanım oranlarını maksimize etmek için personeli doğru imha prosedürleri konusunda eğitin. Ambalaj sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik ilerlemeyi şeffaf şekilde raporlayarak işletmeler paydaşlarınca güveni güçlendirirken çevre düzenlemelerinin sıkışmasına karşı da geleceğe dayanıklı hale gelir.